Welcome to Our Website

Sudan’daki kanlı iç savaş yüzünden 8 aydır kardeş kanı akıyor

Sudan’da ağır tahribata yol açan ordu ve Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki kanlı iç savaş 8. ayını doldururken uluslararası arabuluculuk ve ateşkes çabalarının durduramadığı çatışmalar tüm şiddetiyle devam ediyor.

Tarafların, dolaylı barış müzakerelerinde kabul edilmesi mümkün görünmeyen ön şartlar ileri sürmesi, taviz vermeye yanaşmamaları ve zıt pozisyonlarını sürdürmeleri nedeniyle halihazırda savaşı sona erdirecek bir ihtimal masada görünmüyor.

Sudan’da savaşın ve ülkenin kaderi belirsizliğini korurken, insani krizin giderek şiddetlenmesi ise dış müdahale ya da uluslararası güçler tarafından bir çözümün dayatılma ihtimalini kuvvetlendiriyor.

Savaş nasıl başladı ve bilanço ne durumda?

Sudan ordusu, paralel bir ordu gibi davranması nedeniyle tehdit olarak gördüğü HDK’nin askeri ve güvenlik reformu kapsamında 2 yıl içinde tamamen orduya entegresini istedi.

HDK’nin sivil hükümetin ardından yaklaşık 10 yıla yayılan bir süreçte bunu kabul edebileceğini açıklamasıyla başlayan söz savaşı ve gerginlik, 15 Nisan sabahı taraflar arasında başkent Hartum ve birçok şehirde silahlı çatışmaya dönüştü.

Sudan hükümetinin uluslararası topluma “terörist grup” olarak kabul etmesi çağrısında bulunduğu HDK, 15 Nisan’da patlak veren iç savaş öncesinde sisteme entegrasyonu henüz tamamlanmamış askeri bir güçtü.

Birleşmiş Milletler’e (BM) göre, çatışmalar sonucu 12 binden fazla kişinin öldüğü, 33 binden fazla kişinin yaralandığı Sudan’da, nüfusun yaklaşık yarısına denk gelen 25 milyon kişi insani yardıma muhtaç hale geldi.

Sudan’da yaklaşık 6,8 milyon kişi ülkede yerinden edildi veya komşu ülkelerde güvenli yer arayışıyla evlerinden kaçtı.

BM Dünya Gıda Programı, Sudan’da 18 milyon kişinin akut açlıkla karşı karşıya olduğunu, sahada durumun çok ciddi olduğunu, iyileşme olmazsa ve gıda yardımları artırılmazsa gelecek yıl açlığın çok daha artacağını bildirdi.

Birleşmiş Milletler Uluslararası Çocuklara Yardım Fonuna (UNICEF) göre 14 milyon çocuğun acil insani yardıma muhtaç olduğu Sudan, halihazırda dünyada en büyük yerinden etme krizine sahne oluyor. Sudan’da 3 milyon çocuk güvenlik, gıda, sağlık hizmeti ve barınak arayışı için yerinden edilmiş durumda.

Memurların aylardır maaş alamadığı, milyonlarca kişinin işini kaybettiği Hartum’daki fabrikaların yüzde 90’ından fazlası tahrip edildi. Savaş, ülkede on milyarlarca dolarlık tahribata yol açtı.

Uluslararası ateşkes ve müzakere girişimleri, tarafların karşılıklı ihlal suçlamaları ve öne sürülen şartlarda anlaşamamaları nedeniyle bugüne kadar başarısız oldu.

Sahadaki son durum

Savaşın ilk günlerinde ordunun güçlü olduğu kuzey ve doğudaki kentlerde de ufak çaplı çatışmalar yaşansa da HDK, ilerleyen günlerde bu bölgelerden tamamen çekilerek güçlerini batıdaki kentlerle orta kesimlerdeki Hartum ve çevresine kaydırdı.

Sudan’da taraflar, Hartum’un yanı sıra ülkenin batı ve güneybatısındaki 9 eyalette ağır silahlarla çatışmayı sürdürüyor.

Hartum

HDK, Hartum’un yüzde 90’ını kontrol ettiğini iddia etmesine rağmen çatışmalar birçok cephede sürüyor.

Sudan ordusu, stratejik birçok noktayı ve köprülerin kontrolünü kaybetmesine rağmen Hartum’un merkezinde, özellikle Ordu Genel Komutanlığı, Zırhlı Birliği Karargahı ve Mühendisler Birliği Karargahı gibi mevzilerini koruyor.

HDK, ordunun hakimiyetini sağladığı önemli üslerden biri olan Umdurman’daki Vadi Seyyidna askeri hava üssü başta olmak üzere başkent ve çevresindeki bazı karargahları ele geçiremedi.

Hartum’un güney girişinde yer alan en-Nucumi hava üssü, birkaç kez el değiştirdi.

İki taraf, bu önemli üssü elinde tutmak ve Hartum’un girişinde kontrolü sağlamak için çatışmayı sürdürüyor.

Taraflar, halihazırda HDK’nin kontrolü altındaki Cebel-i Evliya Barajı Köprüsü’nün bombalanması konusunda birbirini suçluyor.

HDK’nin batıdan başkente ana ikmal hattı üzerinde yer alan başkentin kuzeyindeki Bahri’yi batısındaki Umdurman’a bağlayan Şembat Köprüsü de yıkıldı. Taraflar, bu saldırıda da birbirlerini suçladı.

HDK kontrolündeki ülkenin en büyük petrol rafinerisi olan başkentin kuzeyindeki Ceyli rafinerisi de çatışmalarda birkaç kez hasar aldı.

Darfur bölgesi

HDK’nin Hartum’daki çatışmalarda ilerleyememesi, ağırlığını ana kalesi olan, liderlerinin ve üyelerinin çoğunun geldiği ve kendisini destekleyen kabilelerin bulunduğu Darfur bölgesine vermesine neden oldu.

Son iki ayda HDK, 5 eyaletten oluşan Darfur bölgesinin dört eyaletinin kent merkezlerinde kontrolü ele geçirdi.

Güney Darfur eyaletinin merkezi Nyala, Doğu Darfur eyaletinin merkezi Dain, Orta Darfur eyaletinin merkezi Zalince ve Batı Darfur eyaletinin merkezi Cuneyne’deki ordu birliklerini ele geçiren HDK, Kuzey Darfur eyaletinin merkezi ve Darfur bölgesinin başkenti Faşir’i de ele geçirmek istiyor.

Askeri hava üssünün bulunduğu Faşir şehrinde, ordu güçlerinin yanı sıra hükümetle barış anlaşması imzalayan silahlı gruplar da yer alıyor.

Savaşın ilk günlerinde tarafsız kalan gruplar, HDK’nin olası bir Faşir saldırısında ordu yanında yer alacaklarını açıkladı.

ABD ve insan hakları örgütleri, HDK ve ona bağlı militanları, Cuneyne kentinde Afrika kökenli Masalit kabilesine karşı etnik temizlik yapmakla itham etti.

Kurdufan bölgesi

Ülkenin güney batısında yer alan Kurdufan bölgesi, Hartum ile Darfur bölgesinin ortasında yer alması ve iki bölge arasında hem lojistik malzeme hem de savaşçılar için geçiş noktası olması dolayısıyla önem arz ediyor.

Ordu, HDK’nin ikmal hatlarını ve konuşlandığı noktaları vurmak için Kuzey Kurdufan eyaletinin merkezi Ubeyd’deki hava üssünü kullanıyor.

Kuzey, Güney ve Batı olmak üzere 3 eyaletten oluşan Kurdufan bölgesinin tüm merkezleri ordunun elinde olsa da HDK, bölgedeki birçok kent ve kasabaya saldırılar gerçekleştiriyor.

HDK’nin, Ubeyd’deki stratejik öneme sahip hava üssünü etkisiz hale getirme konusunda girişimleri başarısız oldu.

Kurdufan bölgesinde geniş bir halk kitlesi bulunmayan HDK’nin, sivilleri baskı ve korkutma ile itaat altına almaya çalıştığı, “savaş ganimeti” adı altında yağma ve gasp gerçekleştirdiği ileri sürülüyor.

Doğu ve kuzey Sudan

Ülkenin kuzeyi ve doğusundaki bütün eyaletler ordunun elinde.

Savaşın ilk günlerinde ve hatta savaş başlamadan önce HDK, Kuzey eyaletindeki Merovi Hava Üssü’nü ele geçirmeye çalıştı.

Üssü kontrol ederek Mısır’ın Sudan ordusuna desteğini kesmeyi amaçlayan HDK, üssü ele geçirmeyi başaramadı.

Doğudaki Kızıldeniz eyaletinin merkezi Port Sudan şehri ise çeşitli lojistik ve askeri malzemelerin ulaştığı liman ve uluslararası havalimanının yanı sıra hükümeti, yabancı misyonları ve kuruluşları barındıran “geçici başkent” oldu.

Genel olarak ordu, şiddetli çatışmaların yaşandığı Kurdufan bölgesinin yanı sıra tüm doğu ve kuzey eyaletlerini tamamen kontrol ediyor.

HDK’nin varlığı batıda ve Hartum’da güçlü şekilde hissedilirken hava hakimiyetinin ordunun elinde olması ise HDK’nin kuzey ve doğuya yayılarak topyekun hakimiyet sağlamasını engelliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir