Güncel Haber Sitesi

Haber Takip Merkezi – Güncel ve Tarafsız Haber Sitesi – Ülkenin Nabzını Tutan Site

Tek çare caydırıcı güçtür

Amerika’nın ahlak, hukuk, teamül tanımaz, kibir abidesi başkanı Donald Trump, Gazze’nin şahsında İslam dünyasına meydan okuyor, Filistin halkını Gazze’den sürmek istiyor, terörist İsrail’e tam destek veriyor ve son açıklama-larından birinde şöyle diyor: “Tüm rehineleri şimdi serbest bırakın, daha sonra değil. Yoksa sizin için bu iş biter. İsrail’e işi bitirmesi için gereken her şeyi gönderiyorum. Dediğimi yapmazsanız tek bir Hamas üyesi bile güvende olmayacak… Bu size son uyarı. Hâlâ şansınız varken

Donald Trump’ın Gazze Açıklamaları ve İslam Dünyasına Etkisi

Amerika’nın ahlak, hukuk, teamül tanımaz, kibir abidesi başkanı Donald Trump, Gazze’nin şahsında İslam dünyasına meydan okuyor, Filistin halkını Gazze’den sürmek istiyor, terörist İsrail’e tam destek veriyor ve son açıklamalarından birinde şöyle diyor:

“Tüm rehineleri şimdi serbest bırakın, daha sonra değil. Yoksa sizin için bu iş biter. İsrail’e işi bitirmesi için gereken her şeyi gönderiyorum. Dediğimi yapmazsanız tek bir Hamas üyesi bile güvende olmayacak… Bu size son uyarı. Hâlâ şansınız varken Gazze’yi terk etmenin tam zamanıdır.”

Peki bu akla, ahlaka, hukuka sığmaz teklifi ve tehdidi neye dayanarak yapıyor?

Savaş gücüne!

AB, BM, İnsan Hakları Belgelerini, muhtemel savaşta karşı güçleri takmıyor, gücüne güveniyor, bütün değerleri altüst ediyor.

Türkiye ve daha birçok ülke bu adamın teklifine ve İsrail’in zulmüne karşı çıkıyor, lakin şimdilik karşı duruş sözden ibaret kalıyor; halbuki İsrail’in çekinmeden ilan ettiği hedef haritasına göre sıra birçok İslam ülkesine gelecek!

Şüphe etmiyorum ki, yalnızca İslam dünyası bile savunma iş birliği yapsa karşı tarafın cesareti kırılacak, savaşı göze alamayacaklardır.

Biz de savaş istemeyiz; savaş son çare ve acı reçetedir; düşmanın canını acıtsak da kendi canımız da az çok acır. Nitekim Allah Teâlâ bu gerçeği şöyle açıklıyor:

“Düşman topluluğunu takip hususunda gevşeklik göstermeyin. Siz acı çekiyorsanız şüphesiz onlar da sizin çektiğiniz gibi acı çekiyorlar. Üstelik siz Allah’tan, onların beklemedikleri şeyleri umup bekliyorsunuz! Allah her şeyi bilmektedir, hikmet sahibidir” (Nisa:4/104).

“Düşmanı takip konusunda gevşek davranılmaması tâlimatı Uhud Savaşı sonrasındaki takibe işaret etmektedir” diyenler olmuşsa da tefsircilerin çoğuna göre bütün zamanları, düşmanları ve savaş hallerini içine almaktadır. Müminler daima düşmanları hakkında bilgi sahibi olacaklar, gerektiğinde onlardan önce davranarak askerî harekât gerçekleştirecekler, barışı devamlı kılabilmek için savaşa devamlı hazır olacaklardır. Evet, bunu yapmak düşmanlarından daha çok müminlere yakışmaktadır. Çünkü inkârcıların ebedî hayatta bir beklentileri yoktur, müminlere zarar verdiklerinde elde edecekleri kazanç bu dünya ile sınırlıdır. Müminler ise dünyada barış, huzur, güven ve helâlindan maddî menfaat elde etmenin yanında, hatta bunların ötesinde Allah rızâsını elde etmek ve bunun da sonucu olarak ebedî hayatta mutlu olma fırsatını yakalamak gibi teşviklere mazhar bulunmaktadırlar.

Savaş değil de adil barış istiyorsak bunun çaresi caydırıcı güçtür.

  • II. Mahmut zamanında ve sonrasında yaşamış hekimbaşı, şair, edip, kazasker, âlim… Abdülhak Molla’nın şu beyti meşhurdur:

“Bu mesel ile bulur cümle düvel fevz ü felâh Hazır ol cenge eğer ister isen sulh ü salâh.”

Ve Kur’an:

“Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin bilmediğiniz, ama Allah’ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere, onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı, zerrece haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir” (Enfal:8/60).

Caydırıcı güç edinme emri evrensel bir gerçeği dile getirmektedir. Buradaki “savaş atları” ve bazı sahih hadislerde (Müslim, “İmâre”, 167) teşvik edilmiş bulunan okçuluk ve atıcılık ise tarihî şartlar içinde yapılmış bir tavsiyedir, bir örnektir. Bunun günümüze yansıyan anlamı ise “en uygun, maksadı gerçekleştirmede en etkili olan silahlar ile diğer araç gereçler, askerî eğitim, strateji gibi savunma ve zafer için gerekli her türlü askerî güç, imkan ve hazırlıklar” demektir.

Bu konuda önceki yönetimlerin engelleme, ihmal ve/veya hainliği yüzünden geç kalmış olsak da caydırıcı güç edinmek için gece gündüz çalışmamız, bir de farklı imkanlara sahip diğer ülkelerle iş birliği yapmamız geciktirilmesi caiz olmayan çaredir.

Bu yolda çabalayanlardan Allah razı olsun.