“`html

Kastamonu’daki Dolu Zararı Üzerine TZOB’dan Açıklama

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Kastamonu’da dolu nedeniyle zarar gören elma bahçelerinde incelemelerde bulundu. Bayraktar, yaptığı açıklamalarda, Türkiye genelinde 65 ilde don olaylarının meyve üreticileri üzerindeki yıkıcı etkisini vurguladı.

“Ülkemizde mevsim geçişleri ile ilgili ciddi sorunlar yaşıyoruz. Kış döneminde, yeterli yağış alamadık ve herkes kar yağışını beklerken, yeterli miktarda kar yağmadı. İlkbahar yağmurlarını beklerken, birden kar yağışlarıyla karşılaştık. Bu kar yağışlarının ardından özellikle 65 ilimizde don olayları meyve üretimimizi ciddi şekilde etkiledi,” diye belirtti Bayraktar.

“Zarar Gören Taşköprü Sarımsağı”

37 ilde meyve bahçelerini ziyaret ettik ve burada ciddi zararlarla karşılaştık. Kastamonu’daki elma bahçesinde de zarar oranı %100’e yaklaşıyor. İlimizde ceviz, armut, erik, fındık, kiraz, şeftali ve elma gibi birçok meyve türü %80 ila %100 oranında zarar görmüş durumda. Aynı zamanda, Kastamonu’nun Avrupa Birliği’nde tescil almış önemli bir ürünü olan Taşköprü sarımsağı da bu olumsuz durumdan etkilenmiş. Bu afetler, hem bahçelerimizi tahrip etmekte hem de üreticilerimizi zor durumda bırakmakta. Üreticilerimiz, örgütlerinin kendilerine destek olmasını ve ardından devletin yanlarında olmasını bekliyor. Bu afetle karşılaşan çiftçilerimizin, devletten gerekli desteği alması gerekiyor,” dedi Bayraktar.

“Çiftçilerimizin Acil Finansman İhtiyacı Var”

Çiftçilerimizin bankalara olan borçları hakkında bilgi sahibiz; Tarım Kredi Kooperatifleri ve kamu bankalarına olan borçların yapılandırılmasını talep ediyoruz. Unutulmamalıdır ki; bu afetler hem sayısal olarak hem de şiddet olarak artış göstermektedir. Bu yıl, son 30 yılın en düşük sıcaklık değerleriyle karşı karşıya kaldık; -18 ve -20 derecelere kadar düştü. Bahçelerimiz bu sıcaklık değişimlerini kaldıramadı, dallar kurudu ve bazı ağaçlarımızın gövdeleri de zarar gördü. Dolayısıyla, bu bahçelerden önümüzdeki yıllarda verim almak giderek zorlaşacak. Bu sebeple, borçların yapılandırılmasında afetin büyüklüğü dikkate alınmalı ve birkaç yıl ertelenmesi kritik önem taşımaktadır.

Çiftçilerimizin, üretime devam edebilmesi için acil anlamda yeni nakit kaynağına ihtiyacı var. Bankaların, çiftçilerimizin mevcut borçlarına bakmadan hızlı bir şekilde ertelemeler yapmasını istiyoruz. Ayrıca, düşük faizli kredilerin açılması gerektiği inancındayız. Böylelikle, çiftçiler elde edecekleri nakit ile bahçelerine müdahalelerde bulunup üretime devam edebilirler. Tarım ve Orman Bakanlığımızın, maliyetler üzerinden nakit yardımı yapmak için çalışmalar yürüttüğünü biliyoruz ve bunun bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor. Çiftçilerimizin nakit varlığına acil olarak ihtiyaçları var, bu yüzden alınacak her türlü desteğin hızlı bir şekilde ulaştırılması elzemdir.

“Tarımda Göç Sorunu”

Destek taleplerimizi, tarım sektöründeki göç sorununu önlemek için de dile getiriyoruz. Çiftçilerimizi şehir hayatına mecbur bırakmamalıyız; üreticilerimiz şehirde tüketici olursa, ülkemizin gıda güvenliğini kim koruyacak? Tüketim ihtiyaçlarını kim karşılayacak? Üreticilere olan ihtiyacımız her zamankinden daha fazla. Ayrıca, genç nüfusun tarımda tutulması için pozitif ayrımlar yapmalı ve kırsal kalkınmayı teşvik etmeliyiz. Gençlerin tarımda kalabilmesi için gerekli adımları hızla atmalıyız,” diyen Bayraktar, genç çiftçiler için kırsal kalkınmanın ne denli önemli olduğunu vurguladı.

“Kuraklık Tehdidi Devam Ediyor”

Ayrıca, karşımızda büyük bir kuraklık tehdidi olduğunu da unutmamalıyız. Bazı illerimizde kuraklık belirtileri gözlemleniyor. Geçtiğimiz günlerde Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde incelemelerde bulundum ve kuraklığın ürünler üzerindeki olumsuz etkilerini gördüm. Batı bölgelerinde de benzer tehditler mevcut. Barajlardaki su seviyeleri düşerken, çiftçiler sulama yapma imkânı bulamıyor. Uzmanların öngörüleri, Türkiye’nin 5-6 yıl içerisinde su fakiri bir ülke olacağını gösteriyor. Bu nedenle, sulama verimliliğinin artırılması için basınçlı sulama sistemlerine geçilmesinin hızlandırılması gerekiyor,” diye belirtti Bayraktar.

“Destek Olmazsak Üretime Devam Edemeyiz”

Kuraklık, Türkiye gibi Akdeniz iklimine sahip bir ülke için büyük bir tehdit teşkil edecek. Eğer gerekli tedbirleri almazsak, gıda güvenliğimizi korumamız oldukça zorlaşacak. Çiftçilerimiz, sofralarımızda her daim bulunmamızı sağlayacak fedakarlıklar yapıyorlar. Ancak çiftçilerimizin desteklenmesi son derece elzemdir. Ziraat Odası başkanları da çiftçilerimizin yanında olarak, durumu yakından takip ediyor ve doğru bilgilendirme sağlıyorlar.

“`